KİRA GELİRİ BEYANINDA GÖTÜRÜ GİDER İNDİRİMİ EZBERİNDEN VAZGEÇMEK
KİRA
GELİRİ BEYANINDA GÖTÜRÜ GİDER İNDİRİMİ EZBERİNDEN VAZGEÇMEK
Güray ÖĞREDİK
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
MAZARS DENGE
Direktör
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi Mart 2018 sayısında yayınlanmıştır
ÖZET
Kira gelirleri beyanında mükellefler
genellikle elde ettikleri gelire belirli bir oranda götürü gider indirimi
uygulayıp kalan kısmı vergiye tabi kazanç olarak beyan etmektedirler
diyebiliriz. Oysa GVK’nın 74. maddesinde sayılan giderlerin elde edilen gelirden
indirilmesi mümkün olduğu gibi (götürü gider yöntemi yerine gerçek gider
yönteminin seçilmesi), ayrıca GVK’nın 89. maddesinde sayılan bir takım harcama
ve ödemelerin beyan edilen gelirden indirilmesi de mümkündür. Diğer taraftan gerçek
gider yönteminin seçilmesi halinde gider fazlalığı dolayısıyla oluşan
zararların (istisnai bazı durumlar hariç) beş yıl süre ile gelecek yıllara
devri de (zarar mahsubu yapılması) mümkün olabilecektir. Bu nedenle
mükelleflerin kira geliri beyanında sadece götürü gider indirimi uygulayıp,
gerçek gider yöntemini değerlendirmemeleri ve ayrıca beyana konu gelirden
ilaveten indirimi mümkün harcama ve ödemeleri (diğer indirimleri) olup
olmadığını tespit etmemeleri, daha fazla bir vergi yükü ile karşılaşmalarına;
ve hatta zarar beyan etme durumlar söz konusu iken kazanç beyan edip vergi
ödemeleri gibi durumların oluşmasına sebep olabilecektir.
ANAHTAR
KELİMELER
Kira geliri, gayrimenkul sermaye iradı,
götürü gider yöntemi, gerçek gider yöntemi, zarar mahsubu, diğer indirimler
1.
GİRİŞ
Gayrimenkul sermaye iradı GVK’nın 70.
maddesinde tarif edilmiş, 72. maddesinde gayrimenkul sermaye iratlarında
gayrisafi hasılatın ne zaman ve ne şekilde oluşacağı açıklanmış, 71. maddesinde
gayrimenkul sermaye iradında safi iradın gayrisafi hasılattan iradın sağlanması
ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet fark olduğu
belirtilmiş ve 74. maddesinde ise safi iradın bulunması için, 21. maddeye göre
istisna edilen gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi
hasılattan hangi giderlerin indirilebileceği düzenlenmiştir.
Kanunun 74. maddesinin üçüncü fıkrasında
düzenlenen götürü gider indiriminde uzun yıllardır uygulanan %25 oranı,
05.12.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7061 sayılı Kanun ile geriye
dönük şekilde 01.01.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %15’e
indirilmiştir. Götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden
dönemezler. Dolayısıyla götürü gider indirimi uygulamasındaki bu %10’luk
oransal azalış bu yöntemi seçen mükellefler açısından 2017 yılında ilave bir
vergi yükü doğuracaktır.
Diğer taraftan, gayrimenkul sermaye
iratlarının beyanında vergiye tabi kazancı tespit etmek için sadece iradın
sağlanması ve idamesi için yapılan giderlerin düşülmesi hatalı bir yaklaşım
olacaktır. Zira Kanunun 89. Maddesinde sayılan bir takım harcama ve ödemelerin
gelirin elde edildiği yıl içinde yapılmış olması ve kanunda aranan şartların
sağlanması halinde beyanname üzerinde indirim konusu yapılması mümkündür.
Ayrıca gerçek gider yöntemini seçen mükelleflerin önceki takvim yıllarında
gider fazlalığı dolayısıyla oluşan zararlarının (istisnası haller hariç) geçmiş
yıllar mali zararı olarak dikkate alması; yani zarar mahsubu yapabilmesi de
mümkündür.
Bu nedenle vergi yükünü en aza indirmek
isteyen, vergi planlaması yapmak isteyen mükelleflerin, kira gelirlerinin
beyanında sadece götürü gider indirimi uygulanması yönündeki ezberlerini
bozmaları ve yazımızda açıklayacağımız şekilde beyana tabi gelirlerinden
indirim hakkı olan unsurları iyi analiz etmeleri gerekmektedir. Kaldı ki kanun
koyucu, götürü gider indirimine dair oranı %10 gibi oldukça yüksek bir seviyede
azaltmak suretiyle aslında mükelleflerin fiilen yapmış oldukları giderleri gayrisafi
hasılattan indirmesini tercih ettiği, fiilen katlanılmayan giderlerin vergiye
tabi kazancın tespitinde dikkate alınmaması yönündeki iradesini göstermiş
olmaktadır.
2.
GERÇEK GİDER YÖNTEMİ
GVK’nın 74. Maddesine göre, safi iradın
bulunması için, 21. maddeye göre istisna edilen gayrisafi hasılata isabet
edenler hariç olmak üzere gayrisafi hasılattan aşağıda yazılı giderler
indirilebilir:
1. Kiraya veren tarafından ödenen
aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri;
2. Kiraya verilen malların idaresi için
yapılan ve gayrimenkulün ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri;
3. Kiraya verilen mal ve haklara
müteallik sigorta giderleri;
4. Kiraya verilen mal ve haklar
dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri
5. Konut olarak kiraya verilen bir adet
gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin %
5'i (İktisap bedelinin % 5'i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule
ait hasılata uygulanır. Ancak, indirilmeyen kısım 88. maddenin 3. fıkrasının
uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz),
6. Kiraya verilen mal ve haklar için
ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş
olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları;
7. Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan
amortismanlar (Amortismana tabi değer, malum ise maliyet bedeli, malum değilse,
bina ve arazi için vergi değeri, diğer mallar için Vergi Usul Kanununun 267.
maddesinin 3. sırasına göre tespit edilen emsal değeridir)
8. Kiraya veren tarafından yapılan ve
gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji
tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar (Bu harcamalar bir takvim yılı içinde
Vergi Usul Kanununun 313. maddesinde belirlenen tutarı aşıyor ise maliyet
olarak dikkate alınabilir.);
9. Kiraya verenin yaptığı onarım
giderleri (Emlakın iktisadi değerini artıracak surette tevsii, tadili veya
bunlara ilaveler yapılması için yapılan giderler onarım gideri sayılmaz);
10. Kiraya verilen mal ve haklara ait
bakım ve idame giderleri;
11. Kiraladıkları mal ve hakları kiraya
verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler;
12. Kiraya verilen mal ve haklarla
ilgili olarak mukavelenameye kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve
tazminatlar,
13. Sahibi bulundukları konutları kiraya
verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli (kira indirimi gayri safi
hasılattan yukarıda sayılan giderler düşüldükten sonra, kalan miktar üzerinden
yapılır; kiranın indirilemeyen kısmı 88. maddenin 3. fıkrasının uygulanmasında
gider fazlalığı sayılmaz).
Gayrimenkul sermaye mahiyetindeki mal ve
hakların kısmen kiraya verilmesi halinde, yukarıda yazılı giderlerden yalnız bu
kısma isabet edenler hasılattan indirilebilir.
Görüldüğü gibi gerçek gider yönteminin
seçilmesi halinde mükelleflerin indirim konusu yapabilecekleri gider türleri
oldukça geniş ve kapsamlı bir şekilde kanunda yer almaktadır.
2.1.
Kredi Faizleri
Günümüzde yatırım amaçlı olarak daire
alan ve bunu kiraya veren kişilerin sayısı epeyce mevcuttur. Yatırım amaçlı bu
daireler ise banka kredisi ile iktisap edilebilmektedir. İşte bu durumda,
doğrudan söz konusu gayrimenkulün elde edilmesinde kullanılan kredinin ödenen
faizleri ile diğer tüm ödenen kredi giderleri elde edilen kira gelirinden
indirilebilecektir. Mükelleflerin bu konuda, kira geliri elde edilen taşınmaz
ile kredi arasındaki illiyet bağını somut bir şekilde gösterecek evrakları iyi
bir şekilde dosyalamaları ve muhafaza etmeleri gerekmektedir.
2.2.
Amortisman Gideri
İktisap edilen taşınmazın maliyet değeri
üzerinden her yıl amortisman ayrılması mümkündür. 333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğ eki listenin “1.4. İkamet olarak kullanımdan kiralık hale
getirilen evler” kısmında yer verilen 50 yıl ve % 2 amortisman oranı ile amortisman
uygulanabilecektir. Örneğin: 400.000 TL
maliyet bedelli bir ev için her yıl 8.000 TL gider gösterilmesi mümkündür.
2.3.
Tamir, Bakım, Onarım Giderleri
Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri
hasılattan indirebilir. Onarımdan amaç; eskiyen, kırılan, dökülen, yıkılan
kısımların tamir veya yeniden yaptırılmasıdır. Binaların normal bakım ve onarım
giderleri dışında gayrimenkulü genişletmek, ilaveler yapmak veya iktisadi
değerini artırmak amacıyla yapılan giderler hasılattan indirilememekte, bu tür
harcamaların maliyete eklenerek, amortisman yoluyla indirim konusu yapılması
mümkündür. Örnek olarak badana, boya, bacanın onarılması, bahçe bakımı gibi
harcamalar..v.b.
Kiraya verilen mal ve haklara ait bakım
ve idame giderleri hasılattan indirilebilir. Mal ve hakların aşınma, yıpranma
ve bozulmalarını önlemek amacıyla yapılan giderler bakım ve idame giderleridir.
Örnek olarak kombinin temizlik ve bakım gideri..v.b.
Diğer taraftan, gayrimenkulün iktisadi
değerini artıracak nitelikteki bir giderin doğrudan gider
yazılmayıp gayrimenkulün maliyetine
ilave edilmesi, gayrimenkulün tabi olduğu amortisman oranında, gayrimenkulün
kalan ömrü kadar amortismana tabi tutularak gayrisafi hasılattan indirim konusu
yapılması mümkündür. Örneğin doğalgaz tesisatı, kombi, şofben, aspiratör, çelik
kapı, pencerelerin değişimi, balkon yapımı v.b. giderler gayrimenkulün iktisadi
değerini artırıcı nitelikte harcamalar olduğundan, söz konusu tesisat ve
benzeri ilaveler için yapılan harcamaların doğrudan gider olarak hasılattan
indirmek mümkün değildir. Bu tür harcamaların maliyete eklenerek, amortisman
yoluyla indirim konusu yapılması mümkündür.
2.4.
Konut Olarak Kiraya Verilen Bir Adet Gayrimenkulün İktisap Bedelinin % 5'i
Konut olarak kiraya verilen bir adet
gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin %
5'i (İktisap bedelinin % 5'i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule
ait hasılata uygulanır. Ancak, indirilmeyen kısım zarar mahsubunda dikkate
alınmaz. Diğer bir ifadeyle, bu indirim nedeniyle oluşan gider fazlası ertesi
yıla zarar olarak devretmez.) Örneğin: 400.000 TL maliyet bedelli bir konut
için beş yıl boyunca 20.000 TL gider indirimi yapılması mümkündür. Bu tutara
bir de (yukarıda açıklanan) %2 amortisman giderini (8.000 TL) eklerseniz elde
edilecek kira gelirinden indirilecek tutar 28.000 TL olmaktadır.
İktisap Bedelinin %5’i tutarındaki indirimde
dikkat edilecek hususlar şunlardır.
- Söz konusu indirim konut olarak kiraya
verilen gayrimenkullerden sadece bir tanesi için uygulanmaktadır. Kira geliri
elde edilen gayrimenkullerin hepsi konut olarak kiraya verilse de birden fazla
gayrimenkul için bu indirim uygulanmaz.
- Gayrimenkul konut olarak kiraya
verilmelidir. İş yeri ya da kısmen konut kısmen işyeri olarak kiraya verilen
gayrimenkul için bu indirim uygulanmayacaktır.
- Ayrıca, %5’lik indirim için
gayrimenkulün iktisap tarihinden itibaren 5 yıllık süre sınırlaması söz konusu
olup, uygulanmayan yıllardaki hakkın sonraki yıllara devredilmesi veya 5 yıllık
süre dolduktan sonra indirim yapılması mümkün değildir.
- Kiraya verenin birden fazla
gayrimenkulü varsa indirimin uygulandığı konutun gayrisafi hasılatı %5‟’ik
indirim tutarından düşük ise, indirilemeyen kısım diğer gayrimenkullerden elde
edilen hasılattan indirilemez ve bu tutar aynı zamanda Gelir Vergisi Kanununun
88. maddesinin üçüncü fıkrası gereği gider fazlalığı olarak kabul edilemez.
Diğer bir ifadeyle zarar addedilemez ve gelecek yıllara zarar olarak
devredilemez.
2.5.
Vergi, Resim, Harç ve Şerefiyeler
Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen
vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya veren tarafından belediyelere ödenen
harcamalara katılma payları, ruhsat ve harç ödentileri v.b,. ödenen emlak
vergileri, temizleme ve aydınlatma harçları, arama, işletme, imtiyaz, telif,
patent gibi haklar için ödenen resim ve harçlar, hasılattan indirilebilir. Çevre
temizlik vergisinin mükellefi kiracılar olduğu için bu verginin gayri safi
hasılattan indirimi mümkün değildir.
2.6.
Kiraya Verenin Kendi Oturduğu Konut İçin Ödediği Kiralar
Sahibi bulundukları konutları kiraya
verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli hasılattan indirilebilir.
Ancak söz konusu indirim GVK’nın 74. maddesinde yer alan 1 ilâ 9 ve 11 numaralı
bentlerinde yazılı diğer gerçek giderler düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden
yapılmalı ve indirilmeyen kısım gider fazlalığı sayılmayarak gelecek yıllara
zarar olarak devredilmemelidir.
Öte yandan kira ile oturulan konutun
kira giderinin elde edilen kira hasılatından indirilebilmesi için sahip olunan
gayrimenkulün konut olarak kiraya verilmesi gerekmektedir. Gayrimenkulün işyeri
olarak kiraya verilmesi halinde, kira ile oturulan konutun kira bedelinin
hasılattan indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Türkiye’de yerleşik olmayan
mükelleflerin (Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir
süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları dahil), yabancı ülkelerde ödedikleri
kira bedelleri Türkiye’de elde ettikleri kira gelirinden gider olarak indirim
konusu yapılamaz.
2.7.
Kiraladıkları Mal ve Hakları Kiraya Verenlerin Ödedikleri Kiralar
Kira ile tuttukları mal ve hakları başkalarına
kiraya veren kimselerin mal ve hakkın sahibine ödemiş oldukları kiralar ile
diğer giderleri bu mal ve hakları kiraya vererek elde ettikleri gayrisafi
hasılattan indirilebilmektedir.
Dikkat edilecek olursa; konut kira
geliri elde eden mükellefin kendi konut kira giderini indirmesi halinde gider
fazlalığı oluşması durumumda bu gider fazlalığının ertesi yıla zarar olarak
devredilmeyeceğine dair düzenleme, bu düzenlemede yer almamaktadır. Bu durumda
kiraladıkları mal veya hakkı ödediği kiradan daha az bir bedeller kiraya
verilmesi halinde doğal olarak zarar oluşacak ve bu zarar ertesi yıllara mali
zarar olarak devredilecektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus
vardır! Ödenen kiradan daha az bir bedel ile kiraya verilmesinin iktisadi ve
ticari olarak izah edilebilmesi gerekir. Zira vergilendirmede vergiyi doğuran
olayın gerçek mahiyeti esastır. Normal şartlarda hiç kimse zarar edeceğini bile
bile böyle bir yatırım yapmaz, yapsa da bunu birden fazla yıl sürdürmez.
Dolayısıyla, aynı taşınmaz için, sürekli olarak ödediği kiradan daha az kira
geliri beyan eden bir mükellefin vergi incelemesine alınmasından daha doğal bir
süreç olamaz.
2.8.
Zarar, Ziyan ve Tazminatlar
Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili
olarak mukavelenameye, kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve
tazminatlar hasılattan indirilebilir. Söz konusu giderlerin indirim konusu
yapılabilmesi, bazı şartlara bağlı bulunmaktadır.
- Zarar, ziyan ve tazminatlar kiraya
veren tarafından ödenmelidir.
- Ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar
kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olmalıdır.
- Ödeme sözleşmeye, kanuna ve ilama (mahkeme
kararına) dayanmalıdır.
Kanunda ödenen tazminatın kiraya verenin
şahsi kusurundan veya bir suçundan kaynaklanması halinde indirim konusu
yapılamayacağına dair bir sınırlayıcı hüküm bulunmamaktadır.
2.9.
Aydınlatma, Isıtma, Su ve Asansör Giderleri ile Sigorta ve İdare Giderleri
Kira geliri elde edilen gayrimenkule
ilişkin; elektrik, su, ısıtma giderleri ile asansör giderlerinin, kiraya veren
tarafından ödenmesi halinde söz konusu giderler indirim konusu
yapılabilecektir. Söz konusu giderlerin kiracıya ait bulunması ve onun tarafından
ödenmesi halinde kiraya veren bu giderleri hasılattan indiremez.
Kiraya veren tarafından mal ve hakların
sigorta ettirilmesi ve bu nedenle sigorta primi ödenmesi halinde ödenen bu
primler hasılattan indirilebilir. Öte yandan, kiraya verilen mal ve haklara
ilişkin sigorta giderlerinin gayrisafi hasılattan indirilebilmesi için söz
konusu sigorta giderlerin kira geliri elde edilen gayrimenkule ilişkin olması gerekmektedir.
Kiraya verilen malların idaresi için
yapılan ve gayrimenkulün önemi ile uygun olan idare giderleri indirim konusu
yapılabilecektir. Örneğin; altı daireli bir apartmanda profesyonel yönetici
tutulması uygun olmayıp, bu giderlerin hasılattan indirim konusu yapılması
mümkün değildir. Bununla birlikte, kiraya verilen taşınmaz bir site içinde ise
ve site aidatı ödeme yükümlülüğü kiraya verende ise, kiraya verenin ödeyeceği
site aidatları (aylık aidatlar, demirbaş aidatları..v.b.) kira gelirlerinden
indirilebilmelidir.
3.
ZARAR MAHSUBU
Gayrimenkul sermaye iradına konu olan
sermayenin kendisinde meydana gelen eksilmeler zarar sayılmaz ve iradın gayri
safi miktarının tespitinde gider olarak kabul edilmezler.
Gayrimenkul sermaye iradının safi
tutarının hesabında giderlerin fazlalığı
dolayısıyla doğan zararlar, beş yılı
geçmemek üzere gelecek yıllarda elde edilen kira gelirlerinden gider olarak
düşülebilir.
Dolayısıyla, zarar mahsubunun olabilmesi
öncelikle mükellefin gerçek gider yöntemini seçmesine ve bu yöntem oluşan
giderlerinden elde edilen gelirden fazla olmasına bağlıdır.
Bu durumun (yukarıda da ilgili
bölümlerde açıklandığı üzere) iki istisnası vardır:
- Sahibi bulundukları konutları kiraya
verenlerin kira ile oturdukları konut veya lojmanların kira bedellerini indirim
konusu yapmaları durumunda bir zarar doğması halinde, bu zararın gelecek
yıllarda elde edilen gayrimenkul sermaye iradından indirim konusu yapılması söz
konusu değildir.
- Konut olarak kiraya verilen bir adet
gayrimenkule ait hasılattan indirim konusu yapılan iktisap bedelinin % 5’i
oranındaki tutarın indirilemeyen kısmı gider fazlalığı olarak dikkate alınamaz.
4.
GELİRDEN YAPILACAK DİĞER İNDİRİMLER
Gelir vergisi matrahının tespitinde,
gelir vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca aşağıdaki indirimler yapılabilir.
Burada dikkat edilecek husus, bu indirimlerin yapılabilmesi için mükellefin
vergiye tabi bir kazancının bulunması, bunun beyan edilmiş olması ve
beyannamede indirime tabi bir gelir oluşması gerekmektedir. Tabii bir diğer
önemli husus ise söz konusu harcama ve ödemelerin mutlak olarak ilgili yıl
içinde yapılmış olması, bağış ve yardımların ilgili yıl içinde fiilen
gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Bağış ve yardımın nakden yapılmaması
halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa
mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca
tespit edilecek değeri esas alınır.
4.1.
Şahıs Sigorta Primleri
Elde edilen gelirler için verilecek
yıllık gelir vergisi beyannamelerinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs
sigortaları için ödenen primlerin beyan edilen gelirin % 15’ine kadar olan
kısmı matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. İndirim konusu yapılacak
tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi
beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki
tutar esas alınacaktır. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ise
indirim konusu yapılmayacaktır. Yıllık beyannamede matrahın tespitinde dikkate
alınacak sigorta primleri;
- Mükellefin şahsına, eşine ve küçük
çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortalarına ödenen primlerin
%50’si ile,
- Ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik,
analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinin % 100’ünden
oluşmaktadır.
İndirim konusu yapılacak primlerin
toplamı, beyan edilen gelirin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık
tutarını aşamayacaktır
4.2.
Eğitim ve Sağlık Harcamaları
Aşağıda belirtilen şekilde yapılan
eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması şartıyla
yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilir.
- Eğitim ve sağlık harcamaları
Türkiye’de yapılmalıdır.
- Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi
olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmelidir.
- Söz konusu harcamalar mükellefin
kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olmalıdır.
“Küçük çocuk” tabiri, mükellefle
birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat
edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte
oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları
ifade etmektedir. İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen
gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş
yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas alınacaktır.
4.3.
Bağış ve Yardımlar
4.3.1.
Sınırlı İndirilecekler
Gelir vergisi mükellefleri, genel ve
özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu
yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan
vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli
yöreler kapsamındaki illerde zikredilen kurum/ kuruluş, dernek veya vakıflara
yapılan bağış ve yardımların yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 10’unu)
aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık
beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler. İndirim konusu
yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir
vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden
önceki tutar esas alınacaktır.
4.3.2.
Sınırsız İndirilecekler
a) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine,
il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve
yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak
üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve
rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi
olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde
yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait
gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla
yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her
türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam
ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların
tamamı beyan edilen gelirden indirilebilecektir.
Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu ve
diğer tesisler ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak
yaptırılan ibadethane ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din
eğitimi verilen tesislerin yapımı veya bu tesislerin faaliyetlerine devam
edebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların (harcamaların) herhangi bir
sınırlamaya tabi olmaksızın vergi matrahının tespitinde dikkate alınabilmesi
için bu bağış ve yardımların genel bütçeye dahil daireler, özel bütçeli kamu idareleri,
il özel idareleri, belediyeler ve köylere yapılması gerekmektedir.
Ayrıca, mülki idare amirlerinin izni ve
denetimine tabi olarak yaptırılan ibadethaneler ve/veya Diyanet İşleri
Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor
Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası
veya faaliyetine devam etmesine yönelik yapılan bağış ve yardımların; anılan
amaçlarla kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere de yapılması mümkündür.
b) Fakirlere yardım amacıyla gıda
bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve
yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan edilecek gelirden
indirilebilecektir.
c) Genel ve özel bütçeli kamu idareleri,
il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler,
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma
faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve
Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen çalışmalara
ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların tamamı
beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.
4.4.
Sponsorluk Harcamaları
GVK’nın 89/8 maddesine göre 3289 sayılı Gençlik
ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında
yapılan sponsorluk harcamalarının;
- Amatör spor dalları için % 100’ü,
- Profesyonel spor dalları için % 50’si
yıllık beyanname ile bildirilecek
gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.
4.5.
Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan
Ayni ve Nakdi Bağışlar
Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca
başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi
bağışların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.
4.6.
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine Makbuz Karşılığı
Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlar
İktisadi işletmeleri hariç olmak üzere,
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı
yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.
4.7.
Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi
31/12/2017 tarihine kadar, 9/12/1994
tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunun ek 5. maddesi kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef
gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri
tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde
tutmaları şartıyla, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları
hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve
iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen
araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş
yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım
yatırımcıları için bu oran % 100 olarak uygulanır.
4.8.
Diğer Kanunlara Göre Tamamı İndirilecek Bağış ve Yardımlar
- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Kanunu,
- Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumunun Kuruluşu Hakkındaki
Kanun,
- Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Kanunu,
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu Kanunu,
- Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme
Vakfı Kanunu,
- Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü
Seferberlik Kanunu,
- İlköğretim ve Eğitim Kanunu
ve ilgili diğer kanunlara göre yapılan
ayni/nakdi bağışların ve yardımların tamamı indirilebilecektir.
5.
GENEL DEĞERLENDİRME
Giriş bölümünde de açıkladığımız üzere,
sadece kira geliri için beyanname veren mükelleflerde genel olarak sadece
götürü gider indirimi uygulayıp sonrasında tahakkuk eden verginin ödenmesi
şeklinde genel bir ezber davranış olduğu görülebilmektedir. Oysa, mükellefin
kiraya verdiği taşınmaz için yapmış olduğu harcamalar (tamir, bakım, aidat,
vergi, harç, kredi faizi, kendi oturduğu konutun kirası..v.d.) mevcutsa veya
gerçek gider yöntemi seçilmesi hakinde uygulanabilecek giderler (amortismanlar,
maliyet bedelinin %5’i) sayesinde vergi yükünün en aza indirilmesi ve hatta
zarar beyan edilmesi dahi söz konusu olabilecektir ve bu zararın (yukarıda
açıklandığı üzere istisnası olarak iki gider türünden kaynaklanan gider
fazlalıkları hariç olmak üzere) ertesi yıllarda elde edilecek gelirlerden
indirilmesi de söz konusu olabilecektir.
Örneğin: 2017 takvim yılında
mükellefimiz aylık 2.000 TL olmak üzere yıllık 24.000 TL kira geliri elde
etmiştir. Eğer sadece götürü gider yöntemini seçerse bu gayrisafi hasılattan
indirebileceği tutar (24.000 x %15 =) 3.600 TL olacak ve vergi matrahı (24.000
– 3.600 =) 20.400 TL olarak karşımıza çıkacaktır. Bu matrah üzerinden
hesaplanan vergi ise 3.380 TL olacaktır.)
Eğer bu mükellef, söz konusu kira
getirisi olan konutu banka kredisi ile aldıysa ve 2017 yılında ödediği faizler
toplamı ise 6.000 TL ise bu tutarı indirim konusu yapabilecektir. Aynı zamanda
ilk beş yıl boyunca maliyet bedelinin %5’i tutarında hesaplanacak tutar da
indirim konusu yapılabilecektir. Kira getirisi olan konutun maliyet bedelinin
400.000 TL olduğunu varsayarsak bu tutar (400.000 x %5 =) 20.000 TL olacaktır.
Sadece bu iki tutarın indirimi bile elde edilen kira gelirinden daha fazladır.
Söz konusu konutun mükellefe ait olduğun
sürenin 5 yıldan fazla olduğunu ve herhangi bir kredi ödemesi olmadığını
varsayalım. Ancak eğer kendisi aylık 3.000 TL konut kirası ödeyerek oturuyorsa,
ödediği yıllık 36.000 TL konut kira giderini elde ettiği 24.000 TL kira
gelirinden düşebilecektir. Ancak gider fazlası gelecek yıla devir zarar olarak
dikkate alınmayacaktır.
Mükellefin kira ile oturmadığını
düşünelim. Ancak yıl içinde küçük çocuğu için özel bir okula yıllık 25.000 TL
eğitim ücreti ödediğini düşünelim. Bu durumda vergi hesaplanacak bir matrah
oluşmayacaktır.
Diğer bir örnekte ise, mükellefin kendisi,
eşi ve çocuğu için toplamda 7.000 TL özel sağlık sigortası primi ödediğini,
ayrıca yıl boyunca aile olarak toplam 2.000 TL sağlık giderlerinin olduğunu
düşünelim. Ayrıca bu konut için ödenen emlak vergisinin 2.000 TL olduğunu ve
konut sigortası olarak yıllık 1.000 TL ödendiğini kabul edelim. Beyana tabi
gelirden indirim konusu yapılabilecek şahıs sigortası priminden üst sınır
(24.000 x %15 =) 3.600 TL’dir. Bu durumda 7.000 TL prim ödemesinin sadece 3.600
TL’si indirim konusu yapılabilecektir. Eğitim ev sağlık harcamalarında ise üst
sınır (24.000 x %10 =) 2.400 TL’dir. Bu durumda 2.000 TL sağlık giderinin
tamamı indirilebilecektir. 2.000 TL emlak vergisi ile 1.000 TL konut sigorta
primi ise tamamıyla indirilebilecektir. Toplam indirim tutarı (3.600 + 2.000 +
2.000 + 1.000 =) 8.600 TL’dir. Eğer götürü gider yöntemi seçilirse indirim
konusu olabilecek tutar (24.000 x %15 =) 3.600 TL olacaktır. Oysa gerçek gider
yönteminde sadece ödenen şahıs sigortaları bile bu kadar olmaktadır.
Görüldüğü üzere, bilhassa kredi ile
iktisap edilip kiraya verilen konutlarda (ilk beş yıl uygulanacak %5’lik
indirim, amortisman gideri gibi sabit giderler de dikkate alınınca) gerçek
gider yönteminin seçilmesi götürü gider yöntemine göre çok daha avantajlı
olmaktadır. Diğer taraftan kendisi, eşi ve çocukları için şahıs sigortası
yaptıranlar, yüklü miktarda sağlık veya eğitim giderleri olanların ya da
kendisi de kiralık konutta oturanların gerçek gider yöntemini seçmeleri
vergisel yönden daha avantajlı olacaktır denilebilir.
5.1.
Peşin tahsil olunan gelecek yıllara ait kira gelirleri ile geçmiş ait olup cari
yılda tahsil edilen kiralar ve kiralık taşınmazın boşaltılması neticesinde elde
edilen ayni kira geliri
Diğer taraftan, yazımızın tam kapsamında
olmasa da, mükelleflerin nakden elde ettikleri kira hasılatlarının beyana tabi
olacağını belirtmek isteriz.
Ayrıca, GVK’nın 72. maddesine göre gayrimenkul
sermaye iratlarında, gayrisafi hasılat, bir takvim yılı içinde o yıla veya
geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin
tutarıdır. Gelecek yıllara ait olup peşin tahsil olunan kiralar, ilgili
bulundukları yılların hasılatı sayılır. Örneğin: 2017 yılında imza edilen kira
sözleşmesine istinaden 3 yıllık kira geliri peşin tahsil edilmiş ise, 2018 ve
2019 yıllarına isabet eden dönemsel kira tutarlı 2017 yılı gelir vergisi
beyannamesine dahil, ait olduğu yılların gelir vergisi beyannamesine dahil
edilmelidir. Yine aynı şekilde, 2017 yılında 2016 yılına ait kira tutarları da
tahsil edildiyse, hem 2016 hem 2017 kira gelirleri 2017 gelir vergisi
beyannamesi ile beyan edilecektir.
Kiracı tarafından gayrimenkulü
genişletecek veya iktisadi değerini devamlı surette artıracak şekilde
gayrimenkule ilave edilen kıymetler, kira müddetinin hitamında bedelsiz olarak
kiralayana devrolunduğu takdirde, mezkur kıymetler kiralayan bakımından, bu
tarihte aynen tahsil olunmuş addolunur. (Kıymetlerin emsal bedelinden düşük
değerle devri halinde, aradaki fark bedelsiz devir sayılır.) Örneğin:
Mükellefin kiraya verdiği konutta 2011/Mart ilâ 2017/Eylül arasında kiracı
olarak oturan kişi bu süre zarfında kiralık konutta normal tamir, bakım
harcaması olarak değerlendirilemeyecek; konutun değerini arttırıcı bazı
harcamalar (örneğin kombinin değiştirilmesi, su tesisatının yenilenmesi,
banyonun komple yenilenmesi, başkonun pvc ile kapatılması, daire kapısının
çelik kapı olarak yenilenmesi…v.b.) yapmıştır. Kiralamanın bittiği 2017/Eylül
dönemi itibariyle söz konusu gayrimenkule ilave edilen kıymetler kiraya veren
tarafından aynî olarak tahsil edilmiş kira sayılacaktır.
6.
SONUÇ
Götürü gider indirimi oranının
1.1.2017’den geçerli olmak üzere %25’den %15 indirilmiş olması söz konusu
yöntemde yararlanılabilecek indirim miktarında ciddi bir azalış yaratmıştır.
Diğer taraftan, kira geliri beyanında sanki sadece götürü gider indirimi
olabilirmiş gibi genel bir ezber olması bize göre çoğu zaman mükelleflerin
fazladan bir vergi yükü ile karşılaşmalarına ve hatta zarar beyan etme hakları
varken kazanç beyan etmeleri gibi durumlara neden olabilmektedir
düşüncesindeyiz.
Götürü gider yönteminden, bu yöntemin
seçildiği dönemden itibaren iki yıl geçmeden vazgeçilmesi mümkün değildir. Uzun
süredir bu yöntemi uygulayarak beyannamelerini veren mükellefler bize göre bu
yıl gerçek gider yöntemini kullanmaları halinde vergi tasarrufu edip
edemeyeceklerine dair bir analiz yapmaları faydalı olacaktır. Diğer taraftan
götürü gider indirimi uyguladıktan sonra aslında gerçek gider yöntemi seçseydi
vergi tasarrufu sağlayacağını gören mükellefin, beyanname verdiği yılın sonuna
kadar düzeltme beyanname vermek suretiyle gerçek gider yöntemine geçmesi mümkün
olacaktır. Örneğin: 2017 yılında ilk defa kiraya verdiği konut için 2018 Mart
ayında beyanname veren mükellef götürü gider yöntemini seçmiştir. Ancak
sonrasında gerçek gider yöntemine göre mahsup edebileceği indirim miktarının
daha fazla olduğunu ve hatta devam eden yıllarda da bu yöntemin daha avantajlı
olacağını gören mükellefler, 2018 yılı
sonuna kadar düzeltme beyannamesi verirse gerçek gider yönteminden
yararlanabilecektir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen bir özelgede
“…elde etmiş olduğunuz gayrimenkul
sermaye iradına ilişkin gelir vergisi beyannamenizde, sehven götürü gider
usulünü seçmenize karşın, beyanname verdiğiniz takvim yılı içerisinde olmak
kaydıyla, düzeltme beyannamesi vermeniz halinde gerçek gider usulünden
yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.” (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı,
29.12.2016 tarih, 84098128-120.05.05[74-2016/7]-108276)
Gayrimenkul için yapılan harcamalar eğer
gayrimenkulün değerini arttırıcı veya genişletici bir mahiyet içeriyorsa
bunların harcamanın yapıldığı yılda tek seferde elde edilen gayrisafi kira
hasılatından düşülmesi söz konusu olmayıp; %2 oranı üzerinden amortismana tabi
tutulmalıdır. Kiraya veren tarafından
yapılan ve gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı
ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar bunun istinasıdır. Bu
mahiyetteki harcamaların tek seferde gider gösterilebileceği gibi amortisman
tabi tutulması da mümkündür.
Kiracı tarafından gayrimenkule yapılan
ve gayrimenkulü genişletici ve/veya değerini arttırıcı harcamalar kiraya veren
tarafından karşılanmayıp kiracı tarafından üstlenilmiş ise, gayrimenkule ilave
olunan bu kıymetler kira sözleşmesinin sonlandırılıp kiracının taşınmazı
boşaltması halinde kiraya veren tarafından elde edilmiş aynî hasılat kabul
edilecektir. Bu nedenle kira sözleşmelerinin tanzimi sırasında bu gibi
harcamaların kim tarafından karşılanacağı, kira sözleşmesi sonunda nasıl bir
belgelendirme yapılacağı gibi hususlarında da taraflar arasında
kararlaştırılması faydalı olacaktır. Zira kiraya verdiği konutuna kiracı
tarafından konutun değerini arttırıcı ve genişletici mahiyette yapılan
harcamaları karşılamayan kiraya veren, kira sözleşmesi sonunda bu kıymetleri
aynî olarak tahsil etmiş sayılacaktır. Tabii uygulamada bu durumun tespit
edilmesi çok da kolay ve mümkün değildir diyebiliriz.
Netice olarak, bilhassa kredi ile
iktisap edilip kiraya verilen konutlarda (ilk beş yıl uygulanacak %5’lik
indirim, amortisman gideri gibi sabit giderler de dikkate alınınca) gerçek
gider yönteminin seçilmesi götürü gider yöntemine göre çok daha avantajlı
olmaktadır. Diğer taraftan kendisi, eşi ve çocukları için şahıs sigortası
yaptıranlar, sağlık veya eğitim giderleri olanların ya da kendisi de kiralık
konutta oturanların gerçek gider yöntemini seçmeleri vergisel yönden daha
avantajlı olacaktır denilebilir.
YARARLANILAN
KAYNAKLAR
Kira Geliri Elde Eden Mükellefler İçin
Vergi Rehberi (Gelir İdaresi Başkanlığı – 2017 –Yayın No:236)
Hazır Beyan Sistemi Yardım Rehberi
(Gelir İdaresi Başkanlığı)
Yorumlar
Yorum Gönder